HandeIrem K. adlı kullanıcının dünyanın en büyük profesyonel topluluğu olan LinkedIn‘deki profilini görüntüleyin. Hande Irem K. adlı kişinin profilinde 3 iş ilanı bulunuyor. Hande Irem K. adlı kullanıcının LinkedIn‘deki tam profili görün ve bağlantılarını ve benzer şirketlerdeki iş ilanlarını keşfedin. Meslek Liseleri ve Yeni Sistem-1” yazısı için 322 Yorum. Bu yazıya yapılan yorumları dilerseniz, ( RSS 2.0) beslemesini kullanarak takibe alabilirsiniz. Meslek Liseleri ve Yeni Sistem-2Yakup Gövler - WordPress'e dair ne varsa - Eğitim Meslek Liseleri Meslek Lisesi ÖSS dedi ki: bendeyeni kapandım, ikimiz içinde hayırlısı olsun. Allah daim etsin 🥰 bende kapanmak çok istiyorum ama açılmak isterim diye korkuyorum. 6-26. 0. Reply Kapandım Ama. 23 Mayıs 2019. 21 Ocak 2020. by Bi'tanıdık. Arkadaşlarıma arkamdan soruyorlar: “Kendi isteği ile mi kapanmış, ailesi zorla mı kapatmış?”. Kendi isteğimle (!) olduğunu duyunca şaşırıyorlar. Zamanla onlar da, ben de okuldaki “bana” alışıyoruz. Peki, ben dışarı çıktığımda? Uzak kalmak istiyorum herşeyden her tanıdığım insandan, yerden, bitkiden, hayvandan sanki hiç doğmamış gibi yeniden yeni bir varlığa açılmak istiyorum. Kalabalık bir şehirde iki odalı bir apartman dairesini arzuluyor gönlüm Odalardan biri camdan, içerisi bulabildiğim bütün güzel çiçeklerle donatılmış. Amabilgelik kendi eylemlerince doğrulandı.” Zekarya 8:6 40 Bakınız, 18:28 ödemek istiyorum. 15Kendimin olanı dilediğim gibi kullanmaya yetkim yok mu? 3kreea. Arkadaşlar bazen cmd ekranı geliyor ve gidiveriyor. Bu Pot Player'ı açarken veya İnternete bağlanıp çıkarken oluyor. Sık olmuyor. Ama bilgisayarımda bir problem mi var?Toplam 0 Cevapüyelik gerektirirCevap yazabilmek için üye girişi üyesiyseniz giriş yapabilirsiniz üye girişi yap üye olmak çok kolaydır hemen kayıt olKullanıcı hakkında ihlal bildirLütfen aşağıdaki kutuya şikayetinizin detaylarını yazın. Şikayetinizi değerlendirildikten sonra size bilgi vereceğiz. Sağlıklı bir gelişim öncesi kişi bilinçli davranışlarda bulunmalı ve günlük rutin faaliyetlerini en iyi şekilde sürdürmelidir. İçe kapanıklık bir davranış bozukluğu değildir. Bunun temelinde yatan ciddi sebepler söz konusudur. Kendi dünyası ile barışık olmama ve hatta ,hayata ve insanlara karşı negatif bir tutum sergileme,sonrada oluşan bir durumdur. Psikolojik nedenler içinde yerini alır. Tedavisi erken fark edilip yapılmadığı sürece bu boyut, farklı yollara kadar ilerler. Kişi bu durumla baş edemez hale gelir ve istenmeyen davranışların içinde yer alır. Sağlıklı bir yaşam için,öncelik doğru düşünmeyi bilmektir. Eğer düşüncelerde bir tutumsuzluk varsa ve kişi sürekli susma yetisini kullanıyorsa bu onun dünyasında farklı bir yaşam resmini çizdiğini gösterir. Bu resimde gördüğümüz cansız,soluk ve hüzünlü bir yağmur var. Akan yağmur,kişinin aslında gözyaşlarıdır. Fakat bunu dışa değil,içine atarak bu hüzünlü yağmurda ıslanmaya devam edecek ve içine kapandığı dünyasından çıkamayarak,o hapsi yaşamaya mecbur kalacaktır. Resmin güneş gören ve baharda çiçekler sevgiyle açan bir tarafı varsa bu onun iyileşme sürecini arttırır. Yani içe kapanıklık kişinin kendi seçtiği hayat ile bir düzene girer ve iyileşme süreci beyinde ,doğru düşünmek ile içine kapanmanın elbette kişiye zararları bulunmaktadır. Psikolojide hızlı bir şekilde çökmeler meydana gelir. Beyin içe dönüklüğü kabul edemez ve beyin kimyası çalışma şeklinde sizden gelen komutlara yönelir. İsteksizlik,hayatı sevmeme,ve istenmeyen kopukluklar bu durumun gölgesi olur. Artık içe kapanıklık durumu hızlı bir şekilde artmıştır. Sağlıklı düşünememe yetisi gelişir. Beyin düşünceleriniz ile aldığı olumsuzluktan beslenemez hale gelir. Beynin beslenmesi sizin ona sağladığınız başarı ve aktiviteler ile gerçekleşir. Depresyona girme olasılığı artar. İntihar eğilimi kişide gelişir. Kendi canına kastedecek davranışlar gelişir. Karşısındakini anlama olgusu geriler. Artık anlamsız ve boş bakışlar yerini sağlık sorunlarına yol açan içe kapanıklık kötü bir durumdur. Çocuğunuzda ,eşinizde ve ya en yakınlarınızda bu durumları fark ettiğiniz an ilk olarak yapmanız gereken onlara doğru yolu göstermek olacaktır. Sağlıklı ve bilinçli bir yaşam için sevdiklerinizden elinizi çekmeyin,aksine elinizi uzatarak varlığınızı yakından hissettirin. Bu gibi durumlarda sevgi en büyük ilaçtır. Şifayı önce sevgide aramalı ve eksikliğinde sevgiyi yeterli sağlayarak karşınızdakilere aşılamanız gerekir. Böylece,kişi sevdiklerine karşı hoşgörülü,sıcakkanlı olur. Yaklaşımları ılımlı olur ve asla içe kapanıklık yaşamaz. Bazen bir küçük kıvılcım en büyük volkanlara yelpaze olur. Bu kıvılcım önce sevgi ile başlasın. Gerisi mutlaka çok hangi hastalıklar içe kapanıklık esnasında vücut içinde sinsice ilerler isterseniz bir de sizlere bunlardan söz Kapanıklığın Yol Açtığı Hastalıklar– Depresyona girme oranı hızlanır. Bunalım ve daha çok hayattan keyif alamama olgusu gelişir. Artık kişi kendi dünyasını umursamaz hale gelir. – Uyku Sorunları Çok içe kapanan kişiler daha derin düşüncelerin içinde yer alır. Bu nedenle çok düşünüp bunu paylaşamadıklarından uykusuzluk sorunları gelişir ve beyin bu konuda dinlenmez ve sinir sistemi hızlı bir şekilde çökmeye başlar. -Yemek yeme isteği azalır. Yediği hiç bir şeyden keyif alamaz. – Sosyal biri olmaz. Arkadaş çevresi gelişmez ve sürekli yalnız kalmayı ister. – Tahammül oranı neredeyse hiç yoktur. Çabuk sıkılır ve o ortamdan uzaklaşır. -Beyin hastalığına yol açan bu durumlar ilerde daha tehlikeli durumların gelişmesine neden olur. Beyin küçülmesi,unutkanlık,hafızada zayıflıklar ortaya çıkar.– Kanser tehlikesi çok içe kapanan kişilerin doğal olarak hayattan keyif almadıklarına şahit oluruz. Yeme ,içme sorunları artar. Düzensizlikler çoğalır. Hücrelerde ölmeler artar. Kan sayımlarında düşmeler oluşur. Bu da kanserin hızlı bir şekilde oluşmasına neden olur. Unutmayın stres ve içe kapanıklık her hastalığın içe kapanıklık riskli bir yaşam şeklidir. Kişi uzun dalgın ve keyifsiz yaşar hayatı. Bu da onun için mutsuz ,karanlık bir resmin örneğidir. Huzur asla bu kişilerde sağlanamaz. Bunun için öncelik erken önlem ve tedavidir. Tedavi olmayan kişilerde durum son derece vahiydir. Sağlıklı başlangıçlar için önce bilinçli ve sağlıklı bir yaşam örneğini oluşturma gerekir. Bu motive edici davranışlar sizin hayata olan tutumunuzun şeklini çizecek ve size yön verecektir. Sağlıklı günler dileği Suna Korkmaz Günümüzde 30+ yaş grubunda yer alan çalışanların çoğundan “çalışıyoruz işte”, “olduğu kadar” ve mutsuzum tanımlarını duyuyorum. Çoğu kendini kapana kısılmış hissediyor ve hayatın ellerinden kayıp gittiğini düşünüyorlar. Yeni tanımıyla “Y kuşağı” bu durumdan hiç etkilenmiyor. Çünkü kendilerini hiç kapana sokmadıklarını düşünüyorlar. Her an gidebilir ve başaka bir yerde yeniden hiç bağlanamdan yaşayabilirler. Oysa 30 lu yaşlara geldiğinizde biryere gidip yeniden başlamak öğle kolay değil. Büyük kayıplarla mücadele etmeyi gerektiriyor. Yıllar ilerledikçe kaybedilecek şeyler arttığı için kapan daha da büyüyor bir süre sonra tüm hayatı içine alıyor. İnsanlar genellikle başarıya ulaştıklarını mutlu olacaklarını düşünürler. Aslında başarıya ulaştıkça mutlu olmuyor ve her seferinde daha fazlasını istiyoruz. Diğer yandan da elde ettiğimiz başarıyı korumaya çalışıyor ve alan savunmasına geçiyoruz. Daha önceki yazılarımda dediğim gibi mutluluğu durmadan erteliyoruz. Burada asıl sorun başarı tanımında ortaya çıkıyor. Herkesin başarı tanımı birbirinden farklıdır. Böyle olmalıdır da. Çünkü herkesin yetiştiği çevre, aile ve iş hayatı birbirinden farklı. Bu farkılılık çoklu bakış açısınıda beraberinde getiriyor aslında, böylece kendimizi başkalarıyla kıyaslama imkanını buluyoruz. Ya çalıştığımız kurumun başarı tanımı ile bizim başarı tanımımız arasına fark varsa? O zaman ne olacak? Kendimize yeni bir başarı tanımı yapmak zorunda mı kalacağız ya da olduğu gibi kabullenecek miyiz? Yaşadığımız her gün kendimizi çevremizdekilerle kıyaslıyoruz. İşe girdiğimiz zaman ilk olarak kendimizi okul arkadaşlarımızla kıyaslamaya başlıyoruz. Kimin nereye ve hangi ücretle girdiği önemli hale geliyor ve biz iyi bir yerde iyi bir ücretle başlamışsak kendimizi diğerlerine göre başarılı olmuş kabul ediyoruz. Daha sonra aynı iş yerinde iş arkadaşlarımızla kıyaslamaya başlıyoruz. Bu durum böyle sürüp gidiyor. Kendimizi devamlı başkalarıyla kıyaslarken aslında kendi başarı tanımızı geride bıraktığımızı fark etmiyoruz. Yıllar içinde terfi ederek gelir düzeyimizde arttığında kendi başarı tanımımız aklımıza bile gelmiyor ama bir süre sonra kurum başarı kriterlerini değiştirebiliyor ya da şartlar değişebiliyor veya biz aynı hızla yükselme imkanı bulamayabiliyoruz. İşte sorgulama o anda başlıyor. Başarı tanımı kapanına sıkışan insanlar iki temel davranış gösteriyorlar. Birinci grup sadece kendini eleştiriyor ve kendilerini olmadıkları bir insan haline getirmeye yönelik olarak değiştirmeye çalışıyorlar. Bu değişimi gerçekten istemedikleri için, veya değiştikleri zaman oldukları kişiyi beğenmedikleri için başaramıyorlar. Diğer grup işten kovulmanın kendi hatası olmadığını, zamanın iş aramak için kötü olduğunu ve olayların kontrolleri dışında geliştiğine inanıyorlar. Yaşanan durumu olduğu gibi kabul diyorlar. İki grubunda sonu hüsran olabiliyor bir süre sonra birinci gruptakiler denedim ama olmadı diyerek hayata daha da küsüyor. İkinci gruptakilerde doğru zamanın gelmesini bekliyorlar. Ne yazık ki o doğru zaman bir türlü gelmiyor. Kendini kapandan kurtarabilenler gerçekten değişenler oluyor. Bunun temelinde de “iş saatleri” ve “iş tanımı” kavramlarını zihnimizde yeniden düzenlemek yatıyor. Yapılan işten zevk aldıkça ya da zevk alınan yönleri biraz arttırınca içinde yaşanılan kapanın biraz açıldığını görebiliriz. Bu değişime yönelik ilk adımdır. Eğer başka bir seçeneğiniz yoksa ya da siz başka bir çıkış görmüyorsanız mevcut durumla barışık kalmaya çalışırsınız. Mevcut durumla yaşamayı öğrendikçe ve kendi başarı tanımımızı kuruma yaklaştırdıkça kapanın olmadığını fark ederiz. İş hayatında kendimizi kapanda hissetmemek için önce gerçeklerden hoşlanıp hoşlanmadığımızı kendimize sormamız gerekiyor. Eğer gerçeklerden hoşlanmıyorsak kendimize su soruyu sormalıyız. “Eğer içine bulunduğum durum şu andan daha iyi olmayacaksa hangi yoldan gitmeliyim?” Eğer o yola gitme cesaretiniz varsa hazırlanmaya başlayın. Eğer gerçekler değişmiyorsa ve yeniden yola çıkamıyorsanız karşınızdaki yeni durumla yüzleşmeye hazırlanın. İşte o zaman kapanan kurtulmaya başlayabilirsiniz. Peki bu yüzleşmeyi nasıl yapacağız? Yorumlarınızı bekliyorum. Arzu edenler adresine gönderebilirler. No Comments bunun sonucunda kapatılan kızlar en acilinden tüm yanlışlara ilgi duymaya başlıyo çevremde gördüklerimin çoğunun çift sim kartı ve yedekte en az üç beş tanede erkek arkadaşları vardı yaptıkları ise aralarından birini evlenmeye ikna edip evden olabilecek en hızlı zamanda ayrılmaya çalışmak ondan sonrada kabak çiçeği gibi açılmak ekşisözlük zorlama sağduyu kasan tatlı su solcularını görmek istediğim türbanı kimse kendi iradesi ile seçmez. her hastalıklı zihniyet, kendisinin malı olduğunu düşündüğü bir alt nesle dikte eder. azalarak bitmeleri dileği ile. yeni dünyada yerleri yok. ileri demokrasi ilkelerinin titizlikle uygulandığı güzide ülkemiz için inanç ve düşünce özgürlüğü kapsamında değildir. çünkü düşünce dediğimiz olgu, ülkede egemen olan inanç grubunun hassasiyetlerine endekslenmiş ortak kabuller silsilesidir. bu durumda mağduriyet, ancak mevcut iktidar sahiplerinin geçmiş deneyimlerinden kaynaklanabilir. dolayısıyla zorla kapatılmaya çalışılan kız yoktur, ileri demokrasi ve özgürlük istemeyen fetöcü-darbeci-cehapeli-anarşist-terörist kız vardır. lütfen tanımları doğru yere oturtalım. "bak canım aılende senın ıyılıgını ıstıyor cunku ahırette senın kapanmadıgın ıcın onlarada gunah gıdıo onlar senden sorumlu"bu pisliklerle mücadele edilmezse işin sonu editi özelden mesaj atıp "adabınızla yazın, şuraya sıçmayın" diyenler olmuş. adabı islamcılardan öğrenecek kadar düşmedik çok şükür. bunları yazanların çoğu ortaokul ve lise öğrencisi. ergenlik dönemindeki kızları bir şeye zorlamak ne kadar yanlış. baskı yapmak psikolojik olarak aynı hareketin tekrarını doğurur zaten. yazılanlarda başı kapalı olduğu için arkadaşlarından utanan bile var. ergenlik döneminde benmerkezcilik mevcut. kızların yaşlarına göre öyle hissetmeleri normal aslında. mantıklı düşünme yetileri yeterli değil. evden kaçmak bu durumdan kurtulmak isteyen kız var. dövülme korkusu yaşayan var. siz neler yapıyorsunuz bu kızlara. hayal ettiğiniz cennete gitme uğruna kizlarinizi kendinizden uzaklastiriyorsunuz. böyle yapmak cennete götürür mu acaba hiç düşündünüz mü? kapatmayı engelledi bir türbanlı olarak utanarak okudum. daha kötüsü çevremde daha niceleri var. gerçekten bu insanlarla oyum aynı mı yani? bende küçük denebilecek bir yaşta* kapandım. tamamen kendi isteğimle. hatta tüm ailem şok olmuştu ve babam kapanmamı istememişti yaşım küçük olduğu için. ve diyeceğim şu ki kesinlikle insanın içinde olmadan rızası olmadan yapılacak bir şey değil. bir ibadet nasıl işkenceye dönüştürülür işte karşınızda. bu kızlarımızın sesinin duyulması ve hatta ailelerine kadar ulaşılması gerek. daha ortaokulda olan çocukların psikolojilerini düşünün. ama nerde bizde bunu yapacak devlet? vicdan? ahlak? özgürlük? dillerinden düşürmedikleri allah korkusu? "senin iyiliğini istiyorlar." da nedir ya. ayet, hadis paylaşmalar falan. lan kızın dini inancı yoksa peki? inanmayanı zorla mı kapatacaksınız? gencecik kızların yalnızca psikolojisini değil, hayatını da altüst eden sorumsuz ebeveynler hakkında bolca okuyabileceğiniz yorumlardır. küçücük kızlara baskı kurup da cennete gideceğinizi sanıyorsanız, yarramı yersiniz. amına koyduklarım. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. amınıskiiiiii diye tepki verdikten sonra açılan kapının arkasında beliren zifiri karanlığa gözleri kısmak suretiyle "o ne lan, bir şey var mı yoksa orda?" gibi triplere sokan ve kapatıldığı halde iki de bir kendi kendine açılan kapının bok yemesi. korkunçtur. daha korkuncu ise saçı başı dağınık bir mama'nın yatmadın mı sen daha diyerek içeri girmesidir. evde cinlerin varlığına delalettir. korkmayın. çok korkarsanız bir daha gitmeyebilir. benim gibi sıkılan birine aksiyon dolu dakikalar yaşatacak olaydır. ha bir de, gerçekten korkutucu film önerisi olanlar yeşili yakabilir gıdığını yediklerim. eğlence dolu dakikalar yaşayacağınızın göstergesidir. zevk almaya bakın. zeki demirkubuz'un yatiya geldiginin gostergesidir. alma iceri alma. butun gece gacir gucur kapiyla oynayacak. rüzgârdan olması tercih sebebidir. youtube a ghostbusters theme yazdırır, olaya tanık olan 80lersever misafirlerin salgıladığı endorfini pozitif yönde kullanmaya ittirir. muhabbet negatif devam ederse panteist kahramanımız slenderman açıp "siz kaşındınız" felsefesiyle olaya iyice hükmeder. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.

kendi isteğimle kapandım ama açılmak istiyorum